Eski Rum evleri, Yunan şarkıları çalan mekanlarda içilen frappeleri, rengarenk çiçeklerle bezenmiş bahçeleri ve birbirinden güzel plajlarıyla Gökçeada, diğer adıyla İmroz, Türkiye’nin en büyük adası. Çanakkale’nin bir diğer adası olan Bozcaada’ya göre çok daha kalabalık olan adada pek çok köy de yer alıyor.
Türkiye’nin en batı noktası olan İncirburnu’na ev sahipliği yapan Gökçada’da gün batımına karşı kadeh kaldırmak, akşam tavernalarda sirtaki yapmak ve bol bol eğlenmek şart. Sakızlı muhallebi ve badem kurabiyesi yiyerek sokaklarında kaybolacağınız Gökçeada, ziyaretçilerini her anlamda memnun ediyor.

Gökçeada Merkez
Adanın iç kısmında bulunan Gökçeada merkezi, feribottan indiğiniz Kuzulimanı’na yaklaşık 7 km uzaklıkta bulunuyor. Adanın en yoğun nüfusu, oldukça gelişmiş olan merkezde yaşıyor. Burada banka, postane, restoran ve daha pek çok işletme var. Kısaca Gökçeada’ya gittiğinizde tüm ihtiyaçlarınızı merkezden karşılayabilirsiniz.
Zeytinliköy
Kafeleri, rengarenk mekanları ve dört bir yana yayılan zeytin ağaçlarıyla herkesi kendine hayran bırakan Zeytinliköy, Gökçeada’nın en çok ziyaret edilen köyleri arasında yer alıyor. Adanın en eski kilisesi olan Agios Georgios Kilisesi’ne de ev sahipliği yapan köyün taş evlerle kaplı dar sokaklarında yürüyüş yapmak çok keyifli oluyor. Eskiden Yunanistan’a göç eden Rum vatandaşların tekrar adaya gelmesiyle hareketlenen köy meydanında sakızlı muhallebi yemeden dönmeyin.

Kaleköy
Türkiye’nin en güzel gün batımını izleyebileceğiniz yerlerden olan Kaleköy, denize bakan konumu ve dillere destan Poseidon Restaurant’ıyla her daim popüler bir yer. Köyde eski kale kalıntıları ve köyün tepe kısmında leziz mezeleri ve harika gün batımı sunan manzarasıyla Poseidon Restaurant yer alıyor. Buraya kesinlikle güneşi batırmak için gelmek şart, tabii önceden rezervasyon yapmak şartıyla.
Tepeköy
Oldukça yüksek bir rakımda bulunan ve bir Rum köyü olan Tepeköy, daha çok tavernasıyla ünlü olan Barba Yorgo ile biliniyor. Akşamları canlı müzik eşliğinde bu tavernada güzelce eğlenebilir ya da köy kahvesinde lezzetli frappenizi içerek yorgunluk giderebilirsiniz. Köyde her sene 15 Ağustos tarihinde Meryem Ana Panayırı da yapılıyor.

Eski Bademli Köyü
Semadirek Adası’nın karşısında yer alan Eski Bademli Köyü, taş evleri, arnavut kaldırımlı daracık sokakları ve çevresindeki badem ağaçlarıyla Gökçeada’nın koruma altındaki köylerinden. Gliki olarak da bilinen bu köyün meydanında Rum bir aile tarafından işletilen bir mekan bulunuyor. Sokaklarda dolaştıktan sonra bu mekanda Yunan ezgileri eşliğinde kahve içmek sizi hayallere sürükleyecek.
Dereköy
Hayalet Köy olarak da bilinen Dereköy, 1960 ve 1970’li yıllarda evlerini kilitleyip kaçan Rumların köyü ve burada kış mevsiminde çok az kişi yaşıyor. Eskiden yaklaşık iki bin kişilik nüfusuyla Türkiye’nin en büyük köylerinden olan Dereköy, yaz mevsiminde evlerine gelen Rumlar sayesinde canlanıyor, ama kışın bu tarafta pek kimse olmuyor. Köye gittiğinizde sizi sessiz ve huzur dolu bir atmosfer karşılıyor.

Yıldızkoy
Gökçeada Sualtı Milli Parkı’nın içinde yer alan Yıldızkoy, zengin su altı çeşitliliği ve sakin atmosferiyle ünlü bir koy. Çoğu zaman esintili olan koyda ilginç kaya oluşumlarını yakından inceleyebilir ve taşlık denizinin berraklığında yüzebilirsiniz. Koy kenarında bir kamp alanı da bulunuyor. Dilerseniz buradan şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz.
Laz Koyu
Gökçeada’nın güney kısmında yer alan Laz Koyu, masmavi denizi ve rüzgar almayan konumuyla Gökçeada’da denize girilebilecek en ideal koylardan. Burada bir işletme bulunuyor. Dilerseniz bu işletmeden şezlong ve şemsiye kiralayabilir ya da kendi şemsiyenizle plajda oturabilirsiniz. Laz Koyu’nun denizi sığ olduğu için çocuklar için de uygun.

Aydıncık (Kefaloz) Plajı
Adanın kumlu plajı Aydıncık, rüzgar sörfü yapmak isteyenlerin favori noktalarından. Altın renkli kumu ve yaklaşık 1.5 km’lik upuzun plajıyla Gökçeada’nın en popüler plajlarından olan Aydıncık’ta pek çok işletme ve konaklama seçeneği bulunuyor. Çoğu zaman rüzgarlı olan denizi oldukça temiz ve sığ. Bu nedenle Aydıncık Plajı’nı çocuklu aileler de tercih ediyor.
Gizli Liman
Adanın en batı ucu olan Gizli Liman’da güneşi batırmak, gündüz berrak denizinde keyif yapmak bir başka güzel oluyor. Uğurlu Köyü yakınında yer alan, çam ağaçlarının eşlik ettiği doğasıyla harika bir gün geçirmenizi sağlayan Gizli Liman, günün her saati keşfedilmeye değer. Ancak buraya özellikle akşamüzeri gitmek ve güneş battıktan sonra da plajda keyif yapmak çok daha eğlenceli oluyor.
Birbirinden güzel köyleri, masmavi deniziyle yüzme keyfi yaşatan koyları ve Yunan kültürüyle Türk kültürünü harmanlayan barışçıl sakinleri ile Gökçeada, doğa, tarih ve deniz tatilini bir arada sunuyor. Özellikle yaz mevsiminde daha da hareketli olan adada yaz akşamlarında sirtaki yapmak ya da sevdiklerinizle ada rüzgarının eşlik ettiği uzun akşam yemekleri yemek sizi mest edecek.
Bu yazı neredekal.com Ağustos 2021 sayısında yayınlanmıştır.








İlk yorum yapan siz olun